Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Sıdıka Esra BASKIN
Pediatrik Nefroloji ve Romatoloji Bilim Dalı çalışma alanı oldukça geniş, çocukluk çağının pek çok önemli hastalığını kapsayan bir bölümdür. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji bölümünün Türkiye’de ön plana çıkmasını sağlayan, bölümümüze dünyada hatırı sayılır bir isim kazandıran özelliği kronik böbrek hastalıklarının izlemindeki başarısı ve böbrek nakli konusundaki engin tecrübe ve donanımıdır. Böbrek naklinin gerçekleştirilmesinde titizlikle çalışan uzman bir ekibin olması en büyük avantajımızdır. Böbrek naklinden sonra işin en zor ve en dikkatli olunması gereken kısmı bu hastaların nakil sonrası izlemi olup, bu hastalar bölümümüzde üstün teknik donanım ve mükemmel profesyonellikte çalışan bir ekip sayesinde, titizlikle izlenmektedirler. Özellikle diyaliz modalitelerindeki üstünlüğümüz, devamlı hemodiyalize imkân veren ve Türkiye’de sadece birkaç merkezde bulunan CVVH aletlerinin ve bu aletleri çocuk hastalarda da kullanabilen, tecrübeli bir sağlık ekibimizin olması bizi Türkiye’de en önemli organ nakli merkezi haline getirmiştir. Bütün bu teknik donanımımız ve nitelikli ekibimiz bize, Türkiye’de pek çok merkeze transplantasyon konusunda danışmanlık yapma olanağını sağlamıştır. Ünitemizde poliklinik, yataklı hasta izlemi, hemodiyaliz, ayaktan periton diyalizi ve böbrek nakli konusunda ayrıcalıklı ve kaliteli hizmet verilmektedir.
Organ nakli ve böbrek yetmezlikleri dışında bölümümüzde, çocuklarda görülen böbrek ve idrar yollarının çeşitli hastalıkları ve çocukluk çağı romatizmal hastalıklarının da tanı, tedavi ve takibi yapılmaktadır.
Bölümümüzde çocuklarda oldukça sık rastladığımız ve genellikle altta yatan bir böbrek hastalığına işaret eden idrar yolu enfeksiyonlarının, böbrek ve üriner sistem taşlarının tanı, tedavi ve izlemi yapılmaktadır. Ayrıca hematüri (idrarda kan görülmesi), proteinüri, nefrotik sendrom, glomerulonefritler, renal tübüler asidozlar, akut ve kronik böbrek yetmezlikleri de izlenmekte, tanı ve tedavileri yapılmaktadır. Özellikle hemolitik üremik sendrom adı verilen hastalığın tedavisinde teknik donanımımız sayesinde önemli bir merkez haline gelmiş bulunuyoruz.
Çocuklarda sanıldığının aksine oldukça sık görülen hipertansiyonun da ayrıntılı olarak incelemesi yapılmakta, hastalar 24 saatlik ayaktan kan basıncı monitorizasyonu yapılarak değerlendirilmekte, etiyolojisi araştırılmakta ve tedavisi planlanmaktadır. Ayaktan kan basıncı monitorizasyonunda hastalar 24 saat süreyle kollarına takılan bir alet sayesinde tansiyonları kontrol edilmekte ve gün içindeki değişiklikler saptanabilmektedir.
Ülkemizde oldukça sık rastlanan bir hastalık olan ve altını ıslatma ve idrar kaçırma yakınmaları ile kendini gösteren, Enürezis nokturna’sı olan çocuklar da ayrıntılı olarak incelenmekte, aileler ve hasta bilgilendirilerek çocukların destek ve tedavisi sağlanmaktadır.
Bölümümüzde çocukluk çağı romatizmal hastalıklarının tanı, tedavi ve izlemi de yapılmaktadır. Özellikle ülkemizde oldukça sık görülen Ailevi Akdeniz Ateşi’nin genetik tanısı yapılmakta ve tedavisi etkin bir şekilde planlanarak, hastalar izlenmektedir. Ayrıca çocuklarda sık görülen eklem ağrılarının tanısal değerlendirmesi yapılmakta ve tedavisi planlanmakta, Henoch-Schonlein purpurası, vaskülitler, sistemik lupus eritamatozis, juvenil romatoid artrit, dermatomiyozit, skleroderma gibi tanı ve tedavisi oldukça güç olan romatolojik hastalıkların da izlemi alanında profesyonelleşmiş olan doktorlarımız tarafından yapılmaktadır.
Diyaliz
Hemodiyaliz ünitemiz oldukça modern bir donanıma sahip, ileri teknoloji ürünü aletlerin kullanıldığı, son derece hijyenik ve konforlu olacak şeklide yeniden yapılandırılmıştır. Diyaliz ünitesinde hastalar devamlı olarak izlenmekte, tüm girişimler bu konuda oldukça donanımlı yetişmiş bir ekip tarafından uygulanmaktadır. Ayaktan periton diyalizi ünitemizde de aynı şeklide en son teknoloji ürünü aletler ve sıvılar kullanılmakta, hastalar öğretim üyeleri tarafından birebir takip edilmekte, her türlü sorunun çözümü için 24 saat hizmet verilmektedir. Özellikle çocuklar için çok büyük avantajları olan, onları saatlerce hemodiyaliz aletine bağlı kalmaktan kurtararak, evlerinin sıcak ortamında diyaliz olmalarına ve okula devam etmelerine olanak sağlayan ayaktan periton diyalizi programına ünitemizde ayrıca önem verilmekte, bu konuda özel olarak yetiştirilmiş hemşireler ve uzman doktorlar tarafından hastalar izlenmektedir.
Özellikle genel durumu iyi olmayan, ağır hasta çocuklara diyaliz yapma imkanı sağlayan CVVH adı verilen devamlı diyaliz aletlerimiz Türkiye’de sadece birkaç merkezde bulunmakta, özellikle çocuk hastalara sadece bir iki merkezde uygulanabilmekteyken hastanemizde aktif olarak ve başarıyla kullanılmaktadır.
Mezuniyet Sonrası Eğitim Sorumlusu
Uzman Olma Yıllarına Göre
Böbrek Nakli
Bölümümüzün en çok önem verdiği bir diğer konu da böbrek yetmezliğinin gerçek anlamda tedavisi sayılan böbrek naklidir. Hastalar mümkün olan en kısa zamanda ve en ideal şartlarda böbrek nakline hazırlanmakta ve sonrasında da takip edilmektedir. Transplantasyon ekibimiz ülkemizde böbrek naklinin öncülerinden olup, en son bilimsel veriler ışığında yılda ortalama 15-20 çocuğa böbrek nakli yapmaktadır.
Kronik böbrek yetmezliği her yaş grubunda ve maalesef ki çocuklarda da görülebilen ciddi bir hastalıktır. Yapılan çalışmalar her bir milyon çocuktan 3’ünde kronik böbrek yetmezliği olduğunu göstermiştir. Böbrekler vücudumuzun sağlıklı olabilmesi için pek çok görev üstlenmişlerdir. Böbreklerimiz süzgeç görevi görerek kanımızda biriken zararlı maddeleri temizler ve vücudumuzdan uzaklaştırırlar. Bunun yanı sıra vücudumuzun su ve tuz dengesini sağlar, kan basıncını düzenler, kan yapımına yardım eder ve hatta kemik gelişimini düzenleyerek kemiklerimizin güçlü ve kuvvetli olmasını sağlarlar. Vücudumuzdaki kalsiyum ve fosforun denge içinde olmasından da böbreklerimiz sorumludur. Böbreklerimizin üstlendiği bu görevleri yerine getiremediği duruma "böbrek yetmezliği" denilmekte ve tahmin edileceği gibi böbreklerimizle birlikte daha pek çok organ sistemimizin çalışamamasına neden olmaktadır.
Çocuklarda kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri nelerdir?
Böbreklerin çalışmasına engel olabilecek birçok olay vardır. Bunlar arasında en önemli olanları doğumsal kusurlardır. Bunların arasında en sık rastladığımız durum “vezikoüreteral reflü” dür. Vezikoüreteral reflüde idrar, idrar torbasından böbreklere geri kaçar. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının eşlik ettiği bu durum uzun vadede böbreklerde yaralar oluşmasına ve böbreğin çalışamayacak hale gelmesine neden olur. Diğer doğumsal kusurlar arasında böbreklerin veya idrar torbasının henüz anne karnında iken yeteri kadar gelişememesi, böbreklerimizin içinde yer alan kanallarda veya idrar yollarında tıkanıklıklar meydana gelmesi sayılabilir. Ayrıca bazı kalıtımsal yani, anne ya da babadan çocuklara geçebilen hastalıklar da önemli bir yetmezlik nedenidir. Bunlara örnek olarak polikistik böbrek hastalığını veya Alport Sendromu'nu verebiliriz. Nefritler de böbrek yetmezliğinin önemli nedenlerinden biridir. “Nefrit” adı verilen böbrek hastalığının farklı türleri vardır ve bunların bazıları böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilir. Bunun yanı sıra lupus ya da diyabet gibi bazı sistemik hastalıklar da böbrek yetmezliğine neden olabilir. Bu hastalıklar direkt olarak böbrekle ilgili değildir ancak vücudun değişik bölümlerine ve de böbreklere hasar verebilen hastalıklardır.
Çocuklarda kronik böbrek yetmezliğinin belirtileri nelerdir?
Kronik böbrek yetmezliği son derece sinsi bir hastalık olup, özellikle ilk dönemlerinde pek bir belirti vermeyebilir. Hastalarda öncelikle halsizlik, iştahsızlık başlar ve bu aşamada hastalık çoğu zaman atlanır. Daha ileri aşamalarda baş ağrısı, tansiyon yüksekliği, göz kapaklarında ve bacaklarda şişme, gece idrar kaçırma, çok su içme, kemiklerde ağrı, bacaklarda eğrilik ve idrar miktarında azalma görülebilir. Hastalık çok daha ilerlediğinde ise hastalar havale geçirebilir, komaya girebilir, akciğer sorunları ve kalp yetmezliği gelişebilir ve hatta hasta aniden hayatını kaybedebilir.
Kronik böbrek yetmezliği çocuğun gelişimini etkiler mi?
Böbrek öyle bir organdır ki, yetmezliğe girmesi ile vücudumuzun bütün dengeleri alt üst olur. Sadece böbrekler değil neredeyse tüm organlarımızın çalışması bozulur. Özellikle çocuklar büyüme çağında olduklarından böbrek yetmezliğinden çok ciddi bir şekilde zarar görürler. Büyümeleri ve cinsel gelişim basamakları geri kalır, öğrenme kapasiteleri azalır. Çocuklar uymaları gereken özel bir diyetleri olması ve iştahlarının da azalmış olması nedeniyle kilo alamaz, dengeli beslenemezler. Ayrıca içe kapanma ve depresyon da böbrek yetmezliğine sıklıkla eşlik eder.
Kronik böbrek yetmezliğinin çocuklarda tedavi yöntemleri nelerdir? İlaçla tedavisi mümkün müdür?
Böbrek hastalıklarının tedavisinde uygulanan yöntemler; ilaçlarla destek tedavisi, doğru ve düzenli beslenme, büyüme ve gelişmenin sürdürülmesi, DİYALİZ ve BÖBREK NAKLİ olarak sıralanabilir.Kronik böbrek yetmezliğinin maalesef ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir. Ancak ilaçlar sadece böbreğin fonksiyonlarını desteklemek, yapamadığı işleri kısmen de olsa yerine getirmek için kullanılabilir.
Kronik böbrek yetmezliği olan bir çocuğun beslenmesi nasıl olmalıdır?
Kronik böbrek yetmezliği olan bir çocukta beslenmeye dikkat etmek çok önemlidir. Bir yandan çocuğun büyümesi ve gelişmesi için gereken besin öğelerini uygun miktarlarda çocuğa vermek zorundasınız. Bir yandan da böbrekleri çalışmadığı için vücutta birikecek olan zararlı maddeleri atamayacağından diyetini kısıtlamanız gerekmektedir. Sonunda bu iş iki ucu keskin bıçağa benzer. Dengeyi çok iyi ayarlamak gerekir. Bazı yiyeceklerin özellikle kısıtlanması gerekmektedir. Bunlar.
Ağızdan alınan sıvılar, tuzlu yiyecekler, fosfor içeriği ve potasyum içeriği yüksek yiyeceklerdir.
Diyaliz nasıl bir işlemdir, çocuklara da uygulanabilir mi?
Kronik böbrek yetmezliği görülen çocuklarda kesin tedavi yöntemi organ nakli olup uygun organ bulunana kadar belirlenen aralıklarda diyaliz adı verilen özel bir cihaza girmek gerekir. Bu cihaz yapay bir böbrek görevi üstlenir ve kanı temizlemeye yarar. Elbette çocuklara da uygulanabilir. İki farklı diyaliz yöntemi vardır: hemodiyaliz ve periton diyalizi. Sağlık ekibi, çocuk için hangi diyaliz biçiminin uygun olduğuna karar verecektir. Periton diyalizi iki şekilde uygulanmaktadır: SAPD (sürekli ayaktan periton diyalizi) ve APD (aletli periton diyalizi). Bizim merkezimizde her iki yöntem de başarıyla uygulanmakta, hastalara özel bir eğitim verildikten sonra evlerine gönderilmekte ve çocuğun evinde diyaliz yapması sağlanmaktadır. Bu yöntemde karin icine bir katater araciligi ile diyaliz sivisi verilmekte belli bir sure beklendikten sonra karın icindeki sıvı bosaltılmaktadır, bu uygulama günde 4-5 kez tekrarlanmaktadır, Okula devam edebilmek, daha dengeli beslenebilmek açısından çocuğun evinde periton diyalizi yapılması aslında çok daha uygun olmaktadır.
Hemodiyaliz kanın vücut dışında bir makine aracılığıyla temizlenip (suni böbrek) vücuda geri verilmesi işlemidir. Normalde hastanelerin böbrek diyaliz ünitelerinde yapılır. Hastanın sağlık durumuna göre haftada 2-3 kez uygulanmalıdır. Her seans yaklaşık 4-5 saat sürmektedir.. Hemodiyaliz atık maddeleri vücuttan hızla ve başarıyla uzaklaştırır. Ancak kesinlikle işinde uzman hemşireler ve hekimler tarafından yapılmalıdır. Özellikle söz konusu çocuklar olunca bu konuda daha ciddi bir hassasiyet ve uzmanlık gerekmektedir. Hastanemizde çocuk hastalara hem hemodiyaliz hem de periton diyalizi etkin bir şekilde ve çok deneyimli bir ekip tarafından uygulanmaktadır.
Çocuklara böbrek nakli yapılabilir mi?
Çocuklar aslında böbrek nakli için gerçekten en uygun adaylardır. Önlerinde uzun bir yaşam vardır ve bunu diyaliz ile sürdürmek olanaksızdır. Ayrıca sağlıklı bir şekilde gelişip büyümeleri, okula gidip, eğitimlerine devam edebilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle böbrek nakli çocuklar için en ideal tedavi yöntemidir.
ÇOCUKLARDA BÖBREK NAKLİ
Son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle periton diyalizi ya da hemodiyalize giren hastalar pek çok sağlık problemi ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Büyüme ve gelişmelerinin geride kalması, cinsel gelişimlerini tamamlayamamaları, kalp, beyin gibi diğer organlarda ve sistemlerde ortaya çıkan ciddi sorunlar bunların başında gelmektedir. Ayrıca sosyal anlamda ciddi kısıtlanmalar yaşayan bu çocuklarda okula devam edememe en önemli sosyal sorunu oluşturmakta, bunu sosyal hayata aktif olarak katılamama, içe kapanma ve depresyon gibi ciddi sorunlar izlemektedir. Bu gurup hastaların normal yaşamlarına dönmelerini sağlayabilen, en uygun tedavi seçeneği böbrek naklidir. Çocuklara özgü cerrahi teknik, ameliyata uyum veya çocukların bağışıklık sistemindeki farklılıklar gibi sorunlar böbrek nakli işlemini erişkin hastalara göre daha da zorlu ve farklı kılmaktadır.
Türkiye’de ilk böbrek nakli 1975 yılında bir çocuk hastaya merkezimizin kurucusu olan Prof Dr Mehmet Haberal tarafından gerçekleştirilmiştir. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Böbrek Nakli merkezinde Prof Dr Mehmet Haberal başkanlığında şu ana kadar yaklaşık 2000 hastaya böbrek nakli yapılmış olup bunların da 170’i çocuk hastadan oluşmaktadır. Merkezimizde şu anda 100’ü aşkın böbrek nakli yapılmış olan çocuk hasta düzenli olarak izlenmektedir. Ayrıca son birkaç yıl içinde Başkent Üniversitesi’nin Adana, İstanbul ve Konya hastanelerinde de böbrek nakilleri yapılmaya başlanmıştır. Sonuçlar çok yüz güldürücü olup, çocuklarımızın nakil sonrası hızla büyümelerini izlemek, gözlerinin yaşama sevinci ile tekrar parladığını görmek bizleri çok mutlu etmektedir. Diyet yapmak zorunda kalmamanın, onlarca ilaç içmek yerine sadece birkaç ilaçla hayatını devam ettirebilmenin, halsizlik, yorgunluk ya da ağrı hissetmeden koşup, oynayabilmenin hem çocukların hem de ailelerinin hayatında nasıl da yepyeni bir sayfa açtığını gözlemlemek tüm ekibimize ayrı bir şevk ve heyecan vermektedir. Ancak unutulmaması gereken asıl konu çocuklarda böbrek naklinin erişkinlere göre çok daha özel bir hassasiyet gerektirdiği, alanında son derece uzmanlaşmış bir ekip ile bu yola çıkılmasının olmazsa olmaz bir kural olduğudur. Çocuklara böbrek nakli yapmak cerrahi olarak başlı başına zor bir işlemken, başarılı bir cerrahi nakil sonrasında bu çocukların yine aynı hassasiyetle, alanında uzman kişiler tarafından izlenmesi gereklidir. Çocuklara böbrek nakli yapılan bir kurumda mutlaka bu konuda yeterli eğitimi ve tecrübesi olan bir çocuk nefroloji uzmanı bulunmalıdır. Operasyon sonrasında ve sonraki hayatı boyunca hastayı bir çocuk nefroloj uzmanı takip etmeli, hasta olası komplikasyonlar, gelişebilecek sorunlar ve ilaçların düzenlenmesi açısından organ nakli ekibi tarafından yakın izlemde olmalıdır.
Çocuklarda organ nakli gerektiren durumlar nelerdir?
Böbreklerin %10-15’den daha az çalışması son dönem böbrek yetmezliği olarak tanımlanır. Bu dönemde böbrekler artık fonksiyonlarını yürütemez hale gelirler. Bu durumda hastaların artık ya diyalize alınması ya da organ nakli olması gerekir. Diyaliz tedavisi geçici bir tedavi yöntemi olup, organ nakli oluncaya kadar hastaların hayatını sürdürmesini sağlar. Böbrek yetmezliğinin kesin ve tek tedavisi böbrek naklidir.
Kimler böbrek verebilir?
Genel olarak verici adayları anne ve babalardır. Ancak yakın akrabalar, 18 yaşından büyük olmak kaydıyla, verici olabilir. Kan grubu ve doku grubu uygun verici bulunamayan durumlarda cocuklarda da erişkinler gibi kadavradan böbrek nakli yapılabilmektedir.
Çocuklarda yapılan nakiller erişkinlerde yapılanlara göre farklılık gösteriyor mu?
Küçük çocuklarda yapılan böbrek naklinin cerrahi tekniği farklılıklar gösterir. Küçük çocuklara erişkinlerden organ alınarak nakil yapmakta bazı güçlükler vardır. Ayrıca çocukların yapısal özellikleri, böbrek yetmezliğine yol açan hastalıkların farklıklıları çocuk hastaları daha riskli ve zor bir gruba sokmaktadır. Bu nedenle çocuklar konusunda deneyimli bir ekip tarafından organ naklinin yapılması son derece önemlidir.
Böbrek nakli yapılan bir çocuğun hayatında nelere dikkat edilmelidir?
Organ nakli sonrasında nakil yapılan organın reddinin önlenmesi için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. İlaçların düzenli kullanılması böbrek naklinin uzun vadede başarısını etkileyen en önemli faktördür. Ailenin ve çocuğun bu konuda bilinçlendirilmesi gereklidir. Ayrıca çocuğun yaşamında dikkat etmesi gereken durumlar, özellikle enfeksiyonlardan korunma yöntemleri çocuğa ve aileye anlatılmalı ve uyumu takip edilmelidir. Özellikle nakil sonrasındaki ilk 3 aylık dönem en riskli dönemdir. Bu çocuklar diğer nakil hastaları gibi ömür boyu ilaç kullanmak zorundadırlar. Ancak ilerleyen dönemlerde ilaç miktarı ve dozları giderek azaltılır ve bazı ilaçlar doktor kontrolünde kesilebilir.
Nakilden sonra hastaların günlük aktiviteleri nasıl olmalıdır? Hangi sporları yapabilirler?
Çocuklar nakilden yaklaşık üç ay sonra gerekli önlemler alınarak okula başlayabilirler.
Nakilden sonra çocuklar diğer sağlıklı çocuklar gibi her türlü aktiviteyi yapabilir, her türlü oyunu oynayabilirler. Ancak hem fiziksel, hem de psikolojik açıdan büyüme ve gelişmeleri yakından takip edilmelidir. Mutlu ve sağlıklı bir geleceğe hazırlanmalıdırlar.
Transplantasyon sonrası çocuklar diğer sağlıklı bireyler gibi hayatlarına devam edebilmekte, büyümeleri hızlanmaktadır. Okullarına devam edebilen çocuklar kendi geleceklerini kurma şansını yakalamaktadırlar. Hastalarımız arasında üniversiteyi bitiren ve iş sahibi olan pek çok hasta bulunmaktadır.
Başkent Üniversitesi Etiketli Yayınlar :
Web of Science
Başkent Üniversitesi Etiketli Q1,Q2,Q3 Makaleler : Web of Science
Prof. Dr. SIDIKA ESRA BASKIN
Çocuk Nefroloji Bilim Dalı (B.D. BAŞKANI)
Prof. Dr. ONUR SAKALLIOĞLU
Çocuk Nefroloji Bilim Dalı (İzmir)
Prof. Dr. ZEKİYE AYTÜL NOYAN
Çocuk Nefroloji Bilim Dalı (Adana)
Doç. Dr. BEGÜM AVCI
Çocuk Nefroloji Bilim Dalı (Adana)
Doç. Dr. GÖNÜL PARMAKSIZ
Çocuk Nefroloji Bilim Dalı (Adana)
Araş.Gör.Dr. ELİF ŞAHİN EROĞLU
Çocuk Nefroloji Bilim Dalı (Ankara)